Sindirim Sistemi Kanserleri (Mide, Bağırsak):
Karın ağrısı, şişkinlik, hazımsızlık, kilo kaybı, kansızlık ve karında şişlik gibi belirtiler göstermektedir. Endoskopi, Tomografi, MR gibi görüntüleme yöntemleri ile tanı konulup, evreleme sonrası laparoskopik yöntemlerle büyük yara açmadan birkaç küçük delikten tedavi edici ameliyatlar yapılabilmektedir.
Meme Kanseri:
Memede şişlik, kızarıklık, ödem, koltuk altında şişlik gibi belirtileri göstermektedir. Ultrason, Mamografi ve MR tetkikleri sonrasında saptanan hastalığa göre biyopsi işlemleri tedavi edici ameliyat planlanır. Ameliyat esnasında frozen inceleme ve sentinel lenf nodu biyopsisi yapılabilir.
Cilt Kanserleri:
Cildin herhangi bir yerindeki karakter değiştiren benler, lekeler, tüm vücut taraması ile yayılım takip edilir. Sürece göre ameliyat planlanabilir.
Tiroid Kanserleri:
Boyunda şişlik, hipotiroidi, yutma güçlüğü, nefes darlığı gibi belirtileri göstermektedir. Boyun ve Toraks BT ile tanı konulmaktadır. Total tiroidektomi ameliyatı ile tedavi edilebilmektedir.
Rahim (Endometrium) Kanseri:
Anormal veya devam eden kanama, lekelenme: Özellikle menopoz dönemindeki kanamalara dikkatle yaklaşılmalıdır.
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hormonal tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri:
Önlenebilir bir kanser türü olan serviks kanseri yavaş gelişim göstermektedir. Bu nedenle de erken evrede teşhis ve tedavi edildiği takdirde çoğu kişide tam iyileşme sağlanabilmektedir.
Vajinal kanama, beklenmeyen anormal vajinal akıntı, pelvik (alt karın bölgesinde) ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı veya lekelenme belirtileri serviks kanserinde görülebilir.
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir.
Over (Yumurtalık) Kanseri:
İnatçı kasık ve karın ağrısı yumurtalık kanserinin en sık görülen belirtileri; artmış karın çevresi/inatçı şişkinlik – gelip geçici şişkinlik değil, hazımsızlık ve bağırsak şikâyetleri, artmış idrara çıkma ihtiyacı ve/veya idrar kaçırma hissidir.
Over kanserinin tedavisinde cerrahi ve kemoterapi ilk etapta tercih edilmektedir. Özellikle cerrahi ameliyatlar hastanemizde donanımlı ekipman ve bilgili bir ekiple açık ve kapalı (laparoskopik) şekilde başarı ile gerçekleştirilmektedir.
Akciğer Kanseri:
Akciğer kanseri tüm dünyada en sık görülen kanser türüdür. Akciğer kanseri gelişiminin en büyük nedeni sigaradır. Diğer nedenler arasında yaş, meslek, hava kirliliği ve radyasyon bulunmaktadır. En sık görülen semptomlar arasında öksürük, balgamdan kan gelmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kilo kaybı yer almaktadır.
Akciğer kanseri, tespit edildiği evresi ve tespit edilen kanser hücre tipine göre değişmektedir. Cerrahi, hemoterapi ve radyoterapi tek başına veya bir arada uygulanan yöntemlerdir. Cerrahi tedavi erken dönem akciğer kanserlerinde esas tedavi yöntemidir. Akciğer kanserinde erken tanı tedavi şansını artırır.
Beyin Tümörleri:
Beyinde hayatı tehdit eden ya da çeşitli derecelerde felçlere ya da fonksiyon kaybına sebep olan tümörler ameliyat ile tedavi edilebilmektedir. Hastanemizde ileri teknoloji cihazlar kullanılarak beyin tümörü operasyonları gerçekleştirilmektedir.
Omurilik Tümörleri (Boyun, Sırt, Bel):
Omurilik tümörleri belde, sırtta ve boyunda yer almakta ve felçlere sebep olmaktadır. İleri teknoloji cihazları kullanılarak, ameliyat esnasında nöromonitörizasyon ile sürekli sinir ölçümleri yapmaktayız. Hastanemizde güvenli bir şekilde tümör cerrahisi uygulanmaktadır.
Prostat Kanseri:
Prostat kanserinin görülme oranı yaklaşık 1000 erkekte 5 gibidir. Erken tespit edilirse tam tedavisi mümkündür. Çoğu zaman geç dönemde şikâyetler oluşturan prostat kanserinin erken tespiti için, 40 yaşından itibaren her yıl üroloji kontrolü ve bir kan testi olan prostat antijeninin (PSA) yıllık takibinin yapılması önemlidir.
Tedavide radyoterapi gibi alternatifler olsa da en etkin tedavisi bugün için hala cerrahidir. Prostat ve komşu organlar, dokular, lenf benzleri ameliyatla alınarak temizlenir. Son dönemde cerrahi teknikteki gelişmelerle “sinir koruyucu cerrahi” yapılabilmekte ve ameliyat yan etkileri en aza indirilebilmektedir.
Mesane Kanseri:
En sık ağrısız idrarda kanama ile bulgu verir. İdrar sıklığında değişiklikler, idrarda uzun süren yanmalar da bulguları olabilir. Basit bir ultrasonla tespit edilebileceği gibi kesin tanısı sistoskopi yani kamerayla idrar yollarına girilerek konulur. Yüzeysel mesane kanserlerinde tümör temizleme ve sıkı takip tedavi için yeterli olur. İnvazif tip mesane kanserlerinde ise hastalık çok daha kötü seyirli olabileceğinden daha etkili tedaviler gerekir.
Kemoterapi, radyoterapinin de etkinliği vardır. Fakat invazif mesane kanserlerinde en etkili “altın standart tedavi” mesanenin ve komşu organların, lenf bezlerinin tamamen alınmasıdır.
Alınan mesanenin yerine hastalığın ve hastanın durumuna göre yeni bir boşaltma sistemi oluşturulur. Mesanenin alındığı ameliyatta aynı esnada çoğu zaman ince bağırsak kullanılarak yeni sistem oluşturulur. Bu sistem bazen karın cildine bağlanarak torba takılır. Bazen de eski idrar yollarına bağlanarak hastanın doğal yoldan idrar yapması sağlanır.
Böbrek Kanseri:
Erişkin kanserlerinin %3’ünü oluştururlar. Erkeklerde biraz daha sık görülür. Son yıllarda Ultrason gibi görüntüleme yöntemlerinin yaygın ve kolay ulaşılabilir olmasıyla böbrek kanserlerinin %70’i erken evrede daha şikâyet oluşturmadan tespit edilebilmektedir. İlerlemiş tümörlerse idrarda kanama, yan ağrısı, karın şişkinliği gibi şikâyetlerle tespit edilebilmektedir. Böbrek kanserlerinde cerrahi dışında etkili tedavi bugün için yoktur. Erken ya da geç evrede olsun böbrek tümörlerinin ve varsa sıçramalarının cerrahi olarak çıkartılması hastalığın tedavisinde ciddi fayda sağlar. Erken yakalanan uygun böbrek kanserlerinde artık “böbrek koruyucu cerrahi” yapılmaktadır. Sadece kanserli doku çıkartılarak her iki böbreğin sağlam bir şekilde kalması sağlanabilmektedir.
Testis Kanseri:
20-40 yaş arası erkeklerde sık görülür. En kolay tespit yöntemi elle muayenedir. Her erkeğin arada yumurtalarını kontrolü gerekir. Şeklinde değişiklik, kıvamında sertleşme gibi durumlarda üroloğuna danışmalıdır. Testis kanserlerinde de önce kitle ve testis beraber alınır. Erken hastalıkta tedavi için cerrahi yeterli olur. Fakat hastalığın tipi ve evresine göre çoğu zaman kemoterapi gibi ek tedaviler gerekebilir.
Vatan Hastanesi olarak gerekli alt yapı ve konusunda uzmanlaşmış deneyimli uzman kadromuz ile bu tür ameliyatları açık ve kapalı (laparoskopi) şekillerde en son teknik ve bilgi eşliğinde gerçekleştirmekteyiz.