Gebelik diyabeti (gestasyonel diyabet), daha önceden diyabeti bulunmayan bir kadında, gebelik sırasında ortaya çıkan ve bebeğin doğumu ile birlikte genellikle ortadan kaybolan, geçici bir diyabet şeklidir. Gebe kadınların yaklaşık %2-4’ünde görülen gebelik diyabeti. Tüm hamile kadınlarda gebeliğin 24-28. haftası arasında Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT) denilen şeker yükleme testi yapılmalı ve gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti) aranmalıdır. Şeker yükleme testi (50 gr Oral Glukoz Tolerans Testi) ile tarama yapılmaktadır. Tarama testinde, birinci saat glukoz değerleri, sınırın üzerinde çıkan hastalara 100 gr şeker yükleme testi (100 gr Oral Glukoz Tolerans Testi) yapılır. İki değeri yüksek çıkan hastalara “gestasyonel diyabet” tanısı konmaktadır. Ayrıca tek seferde 75 gr şeker yükleme testi (OGTT) de yapılabilmektedir. Yükleme testi sırasında alınan şekerin, anne ya da bebek açısından herhangi bir zararı bulunmamaktadır.
Gebelik diyabetinin tedavisindeki amaç diyabetli gebelerin kan şekerlerini diyabeti olmayan gebelerle benzer düzeyde tutmaktır. Tedavi ile yemek öncesi kan şekerleri 95 mg/dl ve altında, yemek sonrası 1. saat tokluk şekerlerini 140 mg/dl ve altında, 2. saat tokluk şekerlerini 120 mg/dl ve altında tutmak hedeflenirGebelik diyabeti tanısı konmuş anne adayları, öncelikle diyetisyen kontrolünde olmalıdır. Karbonhidrat, protein, yağ oranları dengelenmiş ve kalorisi gebenin kilosuna ve gebelik ayına göre özel olarak hesaplanmış olmalıdır. Günlük kalori ihtiyacına göre alması gereken besinler 3ana 2-3 ara öğüne bölünerek tüketilmesi önerilir.
- Gestasyonel diyabette beslenme hedefleri; anne ve bebeğin gelişimi için gerekli temel besin ögelerini sağlamak, anne fazla kilolu ise kilo alımını gebelik süresince dengelemek ve kan şekeri takibini sağlanmaktır.
- Kan şekerini hızlı bir şekilde etkileyen besin ögesi karbonhidratlardır. Ancak gestasyonel diyabetli olmak karbonhidratın tamamen yasak olduğu anlamına gelmez. Asıl nokta doğru karbonhidrat çeşidini ve miktarı belirlemekten geçer. Günlük karbonhidrat alımı besinlerle alınan enerjinin % 40-55 arasında tüketilen karbonhidrat çeşidine, annenin kilosuna ve kan şekeri takibine göre belirlenir.
- Kan şekerini yükseltebileceği düşüncesiyle karbonhidrat kaynakları tamamen diyetten çıkarılmamalıdır. Yapılan araştırmalar gebelikte yeterli protein ve yağ alınsa bile, yetersiz karbonhidrat alımının bebeğin beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkilere sebep olduğunu bulunmuştur. Diyette karbonhidrat kaynaklarının besleyici ve sağlıklı formları mutlaka bulunmalıdır.
Karbonhidrat çeşidi önemli
Diyetin ana karbonhidrat kaynakları; tahıllar, meyveler ve sebzelerdir. Gestasyonel diyabette öncelik verilmesi gereken karbonhidrat kaynakları kan şekeri dengesini sağlayacak olan kompleks karbonhidratlardır. Bunlar ise; tam tahıllı ekmekler, kurubaklagiller, bulgur, tam tahıllı makarna, çavdar, yulaf ve buğday gibi tahıllardır. Kan şekeri kontrolünü zorlaştıran ve hızlı yükselmelere neden olanlar ise; çay şekeri, reçel, bal, şeker ve şekerli gıdalar, rafine unlu ve yağlı hamur tatlıları veya hamur işleridir. Bunlar hem kilonuzu artırır; hem de kan şekerinizde ani oynamalara neden olurlar.
Glisemik indeks kuralı
Karbonhdrat seçiminde bir diğer altın kuralsa, besinlerin glisemik indeksidir. Her meyvenin veya her tahılın glisemik indeksi aynı değildir. Glisemik indeks besinin yendikten sonra kan şekerini yükseltme hızı ile ilişkili besine ait bir özelliktir. Glisemik indeksi düşük besinler kan şekerini yavaşça yükseltip yavaşça düşüren bir sonraki öğüne kadar kan şekeri dengesini sağlayan besinlerdir.
Gestasyonel diyabeti olan kişilerin de karbonhidrat seçimi düşük glisemik indekslilerden yana olmalıdır. Pirinç glisemik indeksi yüksek bir tahılken bulgur glisemik indeksi düşük bir besindir, beyaz ekmeğin glisemik indeksi yüksekken çavdar ya da tam buğday gibi tam tahıllı bir ekmeğin glisemik indeksi daha düşüktür.
Karbonhidratı tek başına tüketmeyin
Öğünlerde karbonhidratın yanına protein ve/veya yağ eklemek kan şekerinin dengelenmesini kolaylaştırır. Örneğin; ara öğünlerde meyveyi tek başına yemek yerine yanına ceviz/badem gibi yağ içeren bir besin ya da süt/yoğurt gibi protein kaynağı bir besin eklenmelidir.
Protein miktarı
Gebelikte, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi annenin yeterli protein alımından etkilenmektedir. Annenin kilosuna göre alması gereken protein miktarı değişse de gereksinmeyi sağlamak için ortalama olarak günlük 3-4 köfte kadar et, 3 bardak süt ya da yoğurt, 2-3 dilim peynir, 1 yumurta, haftada 2-3 gün kurubaklagil tüketilmelidir.
Öğün atlamayın
3 ana öğün ve en az 2 ara öğün, 3-4 saat aralıklarla yapılmalıdır. Besin grupları ana öğünlere dengeli bir şekilde dağıtılmalıdır. Öğle yemeğinde hiç ekmek yemeyip akşam yemeğinde 4-5 dilim ekmek ya da bütün pilav ve makarnayı bir öğünde yemek günlük toplam kalori alımını değiştirmese de o öğündeki karbonhidrat miktarını artıracağı için tokluk kan şekerinin çok yükselmesine neden olur. Temel mantık ana öğünlerde makro besin ögelerinden karbonhidrat, protein ve yağın hepsinin bulunduğu, ara öğünlerde karbonhidrat ve yağ ya da karbonhidrat ve protein içeren ara öğün düzeni şeklinde olmalıdır.
Yeterli su tüketin
Annenin gebelik sırasındaki artan kan hacmini, amniyon sıvısını karşılamak, ödem oluşmasını engellemek ve su elektrolit dengesini sağlamak için yeterli su tüketimi gereklidir.
- Dengeli bir beslenme programıyla beraber hafif yürüyüşler yapılabilir(doktorunuz yasaklamadıysa). Böylece hem fiziksel aktiviteyle normalden fazla kilo alımı engellenebilir, hem de normal kan şekeri değeri korunabilir